KİŞİLER HUKUKU

EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİ

FSM H. - 17 Ağustos 2020 - 1760

EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİ

22.11.2001 Tarihinde kabul edilen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Medeni Kanun’un ikinci kitabında kanunun 118.- 494. Maddeleri ile Aile Hukuku konusu düzenlenmiştir.

Evlenmenin öncelikle tanımını yapmak gerekirse sürekli bir hayat ortaklığı yaratmak üzere, cinsiyetleri ayrı iki kişinin hukuka uygun ve geçerli bir şekilde hayatlarını birleştirmesidir. Eşler her ne kadar sürekli bir hayat ortaklığını sürdürme amacı ile evlenmişlerse de bazı evliliklerde bu kararlılık çeşitli nedenlerle ortadan kalkmakta ve tarafların evlilik birlikteliğini sonlandırmaları söz konusu olmaktadır.

Kanun koyucu, tarafların boşanması halinde nafaka, tazminat, velayet ve mal varlıklarının paylaştırılmasına ilişkin olarak Medeni Kanun’da ayrıntılı düzenlemeler yapmıştır. Mal rejimini tanımlamak gerekirse boşanma aşamasında malların paylaşılması konusunda tarafların anlaşamaması halinde bu anlaşmazlığı çözümleyen ve mal paylaşımının nasıl yapılacağını düzenleyen bir hukuki kurumdur. Türk Medeni Kanun’un 202 ve devamı maddelerinde mal rejimi düzenlenmiş olup Türk Medeni Kanunu’nda uygulanabilir olan dört adet mal rejimi söz konusudur.

  1. Edinilmiş Mallara Katılma (Yasal Mal Rejimi)
  2. Mal Ayrılığı
  3. Paylaşmalı Mal Ayrılığı
  4. Mal Ortaklığı

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile eski Medeni Kanun’da yasal mal rejimi olan mal ayrılığı rejimi terkedilmiş, yerine çağdaş (özellikle çalışmayan ev kadınlarının da haklarını gözeten) bir mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi tercih edilmiştir.

Hukuk sistemimizde eşler, iradi olarak yukarıda belirtmiş olduğumuz dört adet mal rejiminden bir tanesini seçme hakkına sahiptir. Eşler, istedikleri mal rejimine tabi olabilir, istedikleri zaman da seçmiş oldukları bir başka mal rejimine yasalara uygun olarak akdedecekleri sözleşme ile geçebilirler. Mal rejimi sözleşmesi, noterde düzenleme veya onaylama şeklinde yapılabileceği kanunda düzenlenmiştir. (TMK m.205) Bu durumun istisnası olarak tarafların evlenme başvurusu sırasında hangi mal rejimini seçtiklerini yazılı olarak bildirebilecekleri de düzenlenmiştir. Mal rejimi sözleşmesinin taraflarca ve gerektiğinde yasal temsilcilerince imzalanması da ayrıca zorunludur.

Eşler, evlenmeden önce veya sonra, belli şekillere uyulmak suretiyle aralarında bir seçimlik mal rejimi sözleşmesi yapmamışlarsa yasanın öngörmüş olduğu mal rejimine tabi olacaktır. Türk Medeni Kanunumuzun eşler için öngörmüş olduğu yasal mal rejimi ise ‘Edinilmiş Mallara Katılma Rejimidir. (TMK m.202)

Uygulamada karşılaşılan durumlardan birisine burada öncelikle değinmek gerekecektir. Belirtmiş olduğumuz üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yürürlükten kalkmış olan Eski Medeni Kanun’unda kanun koyucu mal ayrılığı rejimini yasal mal rejimi olarak kabul etmiştir.  Kanunun yürürlüğe girdiği bu tarihten önce gerçekleşen evliliklerin yeni kanun yürürlüğe girdikten sonra hangi mal rejimine tabi olacağı hususunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.

Kanun koyucu tarafından 4722 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun md.10 ile bu husus çözüme kavuşturulmuştur.

‘‘Madde 10 - Türk Medenî Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında bu tarihe kadar tâbi oldukları mal rejimi devam eder. Eşler Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıl içinde başka bir mal rejimi seçmedikleri takdirde, bu tarihten geçerli olmak üzere yasal mal rejimini seçmiş sayılırlar.’’

11.12.2019 Tarihli Yargıtay 8. H.D. 2019/5851 E. 2019/11251 K. sayılı ilamında

‘’Somut olaya gelince; eşler, 07.09.1998 tarihinde evlenmiş, 20.12.2012 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 17.02.2014 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1)Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (4721 S.lı TMK mad.179).

 

Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edilir (4721 Sayılı TMK mad.235/1). Eşlere ait kişisel ve edinilmiş mallarmal rejiminin sonra ermesi anındaki durumlarına (nitelik, seviye, aşama vb.) göre değerlendirilir (TMK mad. 228/1). Bu malların, kural olarak tasfiye anındaki (TMK mad. 227/1 ve 235/1), sürüm (rayiç) değerleri (TMK mad. 232 ve 239/1) hesaba katılır. Yargıtay ve Dairemizin uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Mahkemece, tasfiye konusu malın karara en yakın tarihteki sürüm değeri belirlenmelidir.’’ Şeklinde içtihat açıklanmıştır.

 

Yargıtay İçtihadında da belirtildiği üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’u yürürlüğe girmeden önceki dönemde gerçekleşen evliliklerde eşler arasında geçerli olan mal rejimi geçerliliğini koruyacak ve kanunun yürürlük tarihinden sonraki bir yıllık süre içerisinde farklı bir mal rejimini tercih edebilecekleri düzenlenmiştir. Eşler farklı bir mal rejimini tercih etmemişlerse Türk Medeni Kanun’un yürürlük tarihi olan 01.01.2002 den başlayarak edinilmiş mallara katılma rejimine dâhil olmuş olacaklardır. Sonuç olarak eşler 1 Ocak 2002 tarihinden önce evlenmiş ise bu tarihten önce mal ayrılığı rejimine, bu tarih sonrasında ise edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacaklardır.

Edinilmiş mallara katılma rejiminde bu malvarlığına dahil olan gelirler nelerdir?

I. Kapsamı

Madde 218- Edinilmiş mallara katılma rejimi, edinilmiş mallar ile eşlerden her birinin kişisel mallarını kapsar.

II. Edinilmiş mallar

Madde 219- Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir.

Bir eşin edinilmiş malları özellikle şunlardır:

1. Çalışmasının karşılığı olan edinimler,

2. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,

3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,

4. Kişisel mallarının gelirleri,

5. Edinilmiş malların yerine geçen değerler.

 

Kanun koyucu tarafından maddede ayrıntılı olarak hangi malların edinilmiş mal olduğu ayrıntılı olarak belirtilmiştir.

1. Çalışmasının karşılığı olan edinimler; Evlilik birliği devam ederken eşlerin çalışmalarının karşılığı olan kazançları edinilmiş mal kabul edilmiştir. Örneklemek gerekirse çalışan eşin aylık maaşı, işçi olarak çalışan eşin günlük yevmiyesi, gibi gelirler çalışma karşılığı edinim olarak kanunda kabul edilmiştir. 

2. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler; Yine kanun tarafından açıkça belirtildiği üzere örneğin emekli olan çalışanın alacağı kıdem tazminatı, emekli maaşı, kısa çalışma ödeneği ve işsizlik aylığı gibi ödemeler bu kapsamda edinilmiş mal olarak kabul edilecektir.

3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar, iş kazası durumunda yaşanacak maluliyet durumu sonucunda alınacak tazminat vb. ödemeler bu kapsamda edinilmiş mal olarak kabul edilecektir.

4. Kişisel mallarının gelirleri; Medeni Kanun’un 218. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi kişisel mallar ile edinilmiş malları birlikte kapsar. Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya, Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri, Manevî tazminat alacakları ve Kişisel mallar yerine geçen değerlerin kişisel mal sayılacağı kanunda belirtilmiştir. Bu nedenle bu mallardan elde edilecek olan bu kişisel mallara ilişkin gelirlerin örneğin kira gibi gelirler de edinilmiş mal sayılacaktır. TMK m. 221 çerçevesinde taraflar sözleşme ile bu gelirlerin edinilmiş mallara dahil olmayacağını kararlaştırabilirler.

5. Edinilmiş malların yerine geçen değerler; Burada kanun koyucu edinilmiş malın satılması gibi durumlarda yine satım bedelinin edinilmiş mal sayılacağını belirtmiştir. Örneklemek gerekirse edinilmiş mal sayılan bir evin satılması durumunda karşılığında alınacak olan bedel yine edinilmiş mal sayılacaktır. Bu bedel ile yine otomobil alınması halinde yine alınan otomobil edinilmiş mal sayılacaktır.

D. Mal rejiminin sona ermesi ve tasfiye

I. Sona erme anı

Madde 225 - Mal rejimi, eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulüyle sona erer. Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu edinilmiş mallara katılma rejiminin sona ermesi konusunu TMK m. 225 ile düzenlemiştir. Burada sona erme sebebi olarak 3 farklı durum üzerinde durulmuştur. Bunlardan ilki eşlerden birinin ölmesi ihtimalidir. Eşlerden birinin ölmesi halinde sürekli bir hayat ortaklığı yaratmak üzere kurulan evlilik birlikteliği sonlanmış olacağından edinilmiş mallara katılma rejimi de sona erecektir.

Madde 203- Mal rejimi sözleşmesi, evlenmeden önce veya sonra yapılabilir. Taraflar, istedikleri mal rejimini ancak kanunda yazılı sınırlar içinde seçebilir, kaldırabilir veya değiştirebilirler.

İkinci sona erme sebebi ise tarafların irade serbestisi içerisinde yasalara uygun olarak yeni bir mal rejimine geçmeleridir. TMK m. 203 çerçevesinde taraflar evlenme aşamasında kanun tarafından belirlenen yasal mal rejimi dışında kalan 3 mal rejiminden birini seçtiklerine dair beyanda bulunmamışlarsa kanun düzenlemesi gereğince yasal mal rejimine tabi olacaklardır. Evlilik birlikteliği kurulduktan sonra taraflar örneğin mal ayrımı rejimine geçmek istediklerinde akdedecekleri mal rejimi sözleşmesi ile yasal mal rejimini sona erdireceklerdir.

Son olarak TMK m. 225 düzenlemesi ile edinilmiş mallara katılma rejiminin mahkeme kararı ile sona ermesi ihtimali düzenlenmiştir. Tarafların evlenme ehliyetine sahip olmamaları, vb. evliliğin iptalini gerektirecek nedenlerin varlığı ya da boşanma kararı verilmesi halinde mal rejiminin sona ereceği düzenlenmiştir. TMK. M 206. Düzenlemesi ile haklı bir sebebin varlığı halinde mevcut mal rejiminin sonlandırılarak mal ayrılığı rejimine dönüştürülmesine mahkemece karar verileceği düzenlenmiştir.

Madde 206- Haklı bir sebep varsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine, mevcut mal rejiminin mal ayrılığına dönüşmesine karar verebilir.

Özellikle aşağıdaki hâllerde haklı bir sebebin varlığı kabul edilir:

1. Diğer eşe ait malvarlığının borca batık veya ortaklıktaki payının haczedilmiş olması,

2. Diğer eşin, istemde bulunanın veya ortaklığın menfaatlerini tehlikeye düşürmüş olması,

3. Diğer eşin, ortaklığın malları üzerinde bir tasarruf işleminin yapılması için gereken rızasını haklı bir sebep olmadan esirgemesi,

4. Diğer eşin, istemde bulunan eşe malvarlığı, geliri, borçları veya ortaklık malları hakkında bilgi vermekten kaçınması,

5. Diğer eşin sürekli olarak ayırt etme gücünden yoksun olması. Eşlerden biri ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun ise, onun yasal temsilcisi de bu sebebe dayanarak mal ayrılığına karar verilmesini isteyebilir.

 

KAYNAKÇA

Prof. Dr. Mustafa Dural, Prof. Dr. Tufan Öğüz,  Prof. Dr. Mustafa Alper Gümüş, Cilt 3 Aile Hukuku, İstanbul 2020.

Yargıtay İçtihatları

 

 

 

Deneyiminizi daha iyi hale getirmek için bu web sitesinde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi için tıklayınız.
KABUL ET
Yükleniyor